Böğürtlen ve TerraBora
Böğürtlen Toprak İsteği
Böğürtlenler orta veya orta-küçük çalılardır ve özel bir toprak isteği göstermezler. Bununla beraber, böğürtlen yetiştiriciliği organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, yarı asit, hafif veya orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır. Sürekli toprak nemi sağlanmalıdır.
Böğürtlen Hastalıkları
Turuncu Pas Hastalığı
Hastalık Dal gövde ve yapraklarda açık sarı limon renginden koyu turuncuya değişen renklerde toz şeklinde kendini gösterir. Yaprak altında dal ve gövdelerde, çatlaklarda sarı sporlar görülür. Hastalık enfeksiyonundan dolayı bitkiler yapraklarını kaybedebilirler. Ürün ve kalite kaybı gerçekleşir.
Böğürtlende Kurşuni Küf Hastalığı
Hastalık bir mantar hastalığıdır. Hastalık sporları toplu halde iken kurşuni renkte görülür. Hastalık sporları 15- 25 C de çimlenirler. Böğürtlen çiçekleri tomurcuk döneminde hastalığa duyarlı değildir. Tomurcuklar çiçek açtığında hastalığa duyarlılık başlar. Mantar çiçekte yanıklığa neden olur. Meyvelerde sporlar birikir ve çürüme yapar.
Böğürtlen Sürgün ve Dal Yanıklığı Hastalığı
Hastalığa neden olan mantar 2 yıllık meyve dallarının köke yakın ölmüş kısımlarında bulunur. Dal yanıklığı hastalığı yaralı dokulardan bitkiye giriş yapar. Bağ makası kesikleri ve dolu yaraları hastalık için uygun giriş kapılarıdır. Hastalık budanmış kuru dallarda 4 yıl yaşayabilir.
Böğürtlen Sürgün Yanıklığı Hastalığı
Mantar kışı hastalıkla bulaşıp çubuklarda geçirir. İlkbahar yaz boyunca nemli koşullarda yeni dip sürgünlerinin yapraklarını hasta eder. Kahve rengi lekeler Haziran yada Temmuz ayında dip sürgünlerinin alt kısımlarındaki boğumlarında ortaya çıkar. Mantar ılık geçen ilkbaharda hastalıklı çubuklar üzerinde daha fazla ölü doku oluşturur.
Böğürtlen Zararlıları
Böğürtlen Akarı
Böğürtlenlerde kızarmış meyvelerin olgunlaşmadan kalması durumu dikkatleri çekmiştir. Bu sorunun yanlış bitki beslemeden kaynaklanabileceği üzerinde durulmuştur. Ama sorunun asıl kaynağının zararlı bir akar olduğu anlaşılmıştır. Zararlı akarın böğürtlen meyvelerinin sert kırmızı veya yeşil renkte, tomurcuklarında gelişemeden cılız kalmasına kısmen zarar verdiği meyvelerinde pazarlanamaz hale gelmesine neden olmuştur. Bu akar böğürtlen dışında ahududu ve bazı üzümsü meyvelerde de zararlıdır.
Böğürtlende Kırmızı Örümcek
Ergin dişilerin boyu 0,4 mm kadar olup kırmızı renktedir. Vücudlarının dorsal kısmında 4 parçalı siyah lekeler vardır. Kırmızı uçlu olan bacakları ve vücutları kıllıdır. Erkeklerin boyu kısa arkaya doğru daha incedir. Asıl zarar şekli bitkinin öz suyunu emerek yaprakta sarı beneklerin oluşmasına, bitkinin zayıflamasına hatta yaprak dökümüne neden olurlar. Tarla kenarlarındaki yabancı otlarda kışı geçirirler. İlkbaharda havaların ısınması ile asıl zarar verdikleri kültür bitkisine taşınırlar.
Böğürtlende Yaprak Biti
Böğürtlen bitkisinde erken ilkbahar ve nisan ayı sonlarında yaprak biti görülmesi ihtimali vardır. Zararlı taze sürgünlerin uçlarında görülebilir. Genellikle taze sürgünlerin uçlarında yaprakların dıştan içe doğru kıvrılmasına neden olur. Çoğu yıllarda zarar eşiğini geçen sayıda yaprak biti görülmez. Doğal düşmanı bol olan bir zararlıdır. Mevsim yaza girerken kendiliğinden kaybolur. Çoğu zaman kimyasal mücadeleye gerek kalmaz. Yaprak biti böğürtlene bitki özsuyunu emerek zarar verir.
Böğürtlen Süslü Böceği
Böğürtlen süslü böceğinin yumurtaları 14- 16 günde açılmaktadır. Böğürtlen süslü böceğinde asıl zararı yapan zararlının larvasıdır. Larvanın girdiği gövdeler zayıfladığından kuvvetli rüzgarlarda gövdeler kırılır. İlkbaharda larvanın girdiği gövdelerden meyve salkımları ya çok geç oluşur ya da oluşmaz çıplaklaşır. Ayrıca ince ve zayıf gelişen sürgünlerde larvanın varlığından ve salgıladığı toksik (zehirli) maddelerden dolayı sürgünde şişkinlik oluştuğu ve böylelikle de sürgünün iletim demetlerin bozulduğu tesbit edilmiştir.
Böğürtlende Süne Zararı
Süne buğday zararlısı olarak bilinir ama son yıllarda Mayıs – Haziran aylarında böğürtlenlerin kırmızı meyvelerinde emgi yapıp içini boşaltmaktadır. Meyve olgunlaşırken emgi yapılan üzümcükler siyahlaşmadan krem- bej renk almaktadır. Zararı ekonomik ölçekte önemli değildir. Ama süne üzerine konduğu meyvenin aromasını bozmakta ve böğürtlenin tadını olumsuz etkilemektedir.
Böğürtlen’de TerraBora Etkisi
• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir. Bu sayede böğürtlen bitkilerinde oluşabilecek fungal, bakteriyel ve viral hastalıklara karşı bitkiyi korur. Böğürtlen bitkilerinin sağlıklı bir şekilde gelişimini ve yaşamını destekler.
• Toprakta bulunan zararlıların yaşama alanını daraltarak yok eder. Böylelikle hastalık ve zararlılardan arınmış topraklarda yetişen sağlıklı böğürtlen bitkilerinden alınan verim %30 ila %40 oranında artmış olur.
• TerraBora içeriğinde bulunan makro ve mikro besin elementleri ile böğürtlen bitkilerinde sürgün gelişimini, meyve tutumunu destekler ve hasat süresini kısaltır. Böğürtlenlerde oluşabilecek besin noksanlıklarını engeller. Bu da hasattan alınan tonajı ciddi bir şekilde etkiler.
• Topraktaki faydalı bakteri popülasyonunu artırır. Organik maddece zengin topraklarda yetişen sağlıklı böğürtlenlerin, ürün kalitesi ve meyve miktarı daha fazla olur.
• Normal şartlar altında 30 cm ila 40 cm arasında olan pulluk tabanı, düzenli TerraBora kullanımı ile 70 cm ila 80 cm derinliğe çekilir. Pulluk tabanı derin olan topraklar bitkinin sağlıklı beslenmesi açısından çok önemlidir.
Zararlılar Üzerinde TerraBora Etkisi!
• Hastalık yapıcı zararlılar, bitkinin yaprak yüzeyini (kutiküla, hücre duvarı) delerek hücre zarının içine nüfuz etmesi sonucu zarar oluşturur. TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.
• Bu sayede; bitkilerin sap veya yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.
Fungal Hastalıklar Üzerinde TerraBora Etkisi!
• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.
• Bu sayede; bitkilerin meyve ve yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.
• Bitki için hayati öneme sahip plasma membranlarının fonksiyonu artırır, strüktürel yapısına katılarak hemeostaziyi sağlar.
• Silisyum aynı zamanda epidermal hücrelerin hücre duvarlarındaki organik bileşiklerle kompleksler oluşturarak; funguslar tarafından salgılanan enzimler ile hücre duvarlarının parçalanmaya karşı direncini de artırır.
• TerraBora içeriğindeki silisyumun diğer bir koruyucu özelliği ise abiyotik stres azaltması bu fiziksel olarak bitkiyi dış streslere karşı koruyucu bir duvar oluşturmasıdır. Bu dış stresler nelerdir; sıcaklık, kuraklık, düşük ve yüksek sıcaklık, ultra viyole(mor ötesi), konakçılar gibi fiziksel ve ağır metal ve tuzluluk(salinity) gibi kimyasal etmenlerdir.
• Kuraklık stresine karşı bitki, iç yapısındaki kütikilanın alt yüzeyinde silika birikmesi sonucu terleme ile olan su kaybına karşı bir önlem alır ve yaprak yüzeyini artırarak koruma sağlar. Yüksek güneş tahribatına ve yüksek sıcaklıklara karşı silika yapının sunduğu ve fiziksel özelliklerinden biri olan termal ve pasif soğutma mekanizması sayesinde koruma sağlar. Silisik asidin suda çözünmüş hali tuzluluk ve metal iyonlarına karşı (Zn,Al,Mn,Cd) bitkinin toleransını artırır ve diğer yandan enzimatik ve enzimatik olmayan aktivitelerin artmasına olanak sağlarken diğer yandan lipid peroksidasyonunun azalmasını sağlar. Bu enzimatik antioksidanlar super oksit dismutaz, katalaz enzimatik olmayan oksidant ise askorbattır.
Bakteriyel Hastalıklar Üzerinde TerraBora Etkisi !
• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.
• TerraBora içeriğindeki silisyumun, pektin ve kalsiyum iyonları ile birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturması bu yara ve siğillerin kapanmasını sağlar. Kapanan yara ve siğillerde zararlı bakterilerin yaşam döngüsü sonlanır.
• Bitki hastalıkları tarımsal üretime sekte vuran en önemli etkenlerden biridir. Bunun sonucu olarak ürün verimi ve kalitesinde gözle görülür bir azalma olur.
TerraBora içeriğindeki amorf silika,
• Hastalıklara karşı bitkinin hücre duvarının yapısına katılarak koruyucu bir bariyer oluşturur, bu özelliği sayesinde bitkide ürün veriminde ve kalitesinde ki kayıpları engeller.
• Birçok bitki türünde büyüme ve üremeye doğrudan etkidir.
• Bitkiyi çevresel etkenlerin risklerine karşı korur.
• Kutikülanın yapısına katılarak yaprak için gerekli olan K, P, Ca gibi besin elementlerinin hücre içine alınmasını kolaylaştırır.
• İletim demetlerinin yapısına katılarak yaprak için gerekli elementlerin daha düzenli taşınmasını sağlar.
• Toprakta ağır metallerin toksik etkisini hafifletir.
- Terrabora Organik Gübre Nedir?
- TerraBora Uygulama Videoları
- Terrabora Sertifikaları ve Tescil Belgeleri
- Terrabora’nın Sergilendiği Fuarlar
- TerraBora Kullanım Alanları
- TerraBora’nın Etkileri
- TerraBora ve Organik Tarım
- TerraBora’nın İçeriği