Patlıcan’da TerraBora Etkisi

Patlıcan ve TerraBora

Patlıcan Toprak İsteği

Patlıcan toprak bakımından oldukça seçici bir sebzedir. Killi topraklardan hoşlanmaz. Bu gibi ağır ve rutubetli topraklarda kök çürüklüğüne sıkça rastlanır. Derin, yumuşak, geçirgen, organik madde ve besin maddesince zengin tınlı topraklarda iyi gelişir ve bol ürün verir.

Patlıcan Hastalıkları

Patlıcan Erken Yanıklık Hastalığı

Bu hastalığa bitkilerin her devresinde rastlanır. Erken devrelerde fidelerde kök çürüklüğü veya kök boğazı yanıklığı yapar. İlk belirtiler yaşlı yapraklarda görülür. Yaprak, sap ve meyvede gayri muntazam küçük kahverengi lekeler halinde başlar. Lekeler iç içe daireler şeklinde 1–2 cm büyürler. Hastalığın şiddetli olması halinde bütün yapraklar kururlar. Çiçek ve meyve sapları hastalığa yakalanırsalar dökülürler, meyvelerde genellikle sapın tutunduğu kısımda koyu renkli çökük, çoğu zamanda sınırlanmış lekeler oluşur.

Patlıcan Külleme Hastalığı

Konukçuların yapraklarında önce yuvarlakça ayrı ayrı lekecikler görülür. Daha sonra bu lekecikler birleşerek bütün yaprak sapını, yaprak ayasını, gövdeyi kaplar. Hastalığın biraz daha ilerlemesi ile yapraklar pörsür, aşağıya doğru sarkar. Mevsim ilerledikçe lekelerin rengi beyazdan kül rengine döner. Hastalık ilerledikçe kurumalar meydana gelir ve bu şekilde de büyük ölçüde ürün kayıpları ortaya çıkar.

Patlıcan Kök Çürüklüğü Hastalığı

Kök çürüklüğü fide devresinde görülen bir hastalıktır. Aynı zamanda çıkıştan önce de zarar meydana gelebilir. Fidelik devresinde fidelerin toprakla temas eden kök boğazlarından itibaren yattıkları görülür. Gerek çıkış öncesi, gerek çıkış sonrası meydana gelen ölümler sonucu fidelikte ocaklar halinde boşluklar meydana gelir. Fidelik koşulları uygun olduğu takdirde, hastalık, fidelerin tamamen tahrip olmasına sebep olabilir. Hastalık yurdumuzda fide üretilen bütün alanlara yayılmış durumdadır.

Patlıcan Zararlıları

Kırmızı Örümcek

Kırmızı örümcekler gözle zor görülen ufak zararlılardır. Yapraklarda meydana gelen sararmalar ile varlığı belli olur. Genellikle yaprak alt yüzünde ördükleri ipek ağlar arasında bulunurlar. Bulaşık fideler, rüzgar ve böcekler ile yayılırlar. Kırmızı örümcekler üzerinde yaşadığı bitkinin, yaprak özsuyunu emerek yaprağı sarartır. Bitkinin klorofil miktarı %20 ila %40 oranında azalır. Yapraklar kurur, dökülür ve verim %40 ila %60 oranında azalır.

Yaprak Biti

Yaprak bitleri bitki özsuyunu emerek bitkiyi zayıflatır ve kuruturlar. Gelişme durur, ürünün verim ve kalitesi bozulur. Salgıladıkları zehirli veya uyarıcı bileşikler ile bitkinin gelişmesine engel olurlar. Yapraklarda kuruma, bükülme olur, köklerde anormallikler görülür. Virüs hastalıklarının yayılmasına sebep olurlar, salgıladıkları tatlı maddelerle bitki yüzeyini örterek, özümleme ve solunuma engel oldukları gibi bu maddelerde bazı mantarlar gelişerek karaballık (Fumajin)’a neden olurlar.

Yeşil Kurt

İlkbaharda nisan sonundan itibaren ilk kelebekler görülmeye başlar. Daha sonra dişi kelebekler bitkilerin yaprak, meyve ve taze sürgünleri üzerine yumurta bırakırlar. Bir dişi 700-1500 kadar yumurta bırakır. Yumurtadan 2-10 gün sonra çıkan larvalar beslenmeye başlar. Yeşil kurt zararını larvaları yapar. Genç dönem larvalar yapraklarla beslenir. Daha sonra patlıcan gibi sebzelerin meyvelerini delerek içine girer ve orada beslenir. Bir meyveden diğerine geçerek birçok meyvenin çürümesine sebep olurlar.

Patlıcan’da TerraBora Etkisi

• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir. Bu sayede patlıcanda oluşabilecek fungal ve viral hastalıklara karşı korur. Patlıcan bitkisinin sağlıklı bir şekilde gelişimini destekler.

• Patlıcan bitkisini, erken yanıklık, külleme ve kök çürüklüğü gibi birçok hastalıktan korur. Toprakta bulunan zararlıların yaşama alanını daraltarak yok eder. Böylelikle hastalık ve zararlılardan arınmış topraklarda yetişen sağlıklı patlıcan bitkilerinden alınan verim %30 ila %40 oranında artmış olur.

• Patlıcan bitkisinde sürgün gelişimini ve tomurcuklanmasını destekler, bu da hasatta alınan tonajı doğrudan ciddi bir şekilde etkiler.

• Topraktaki faydalı bakteri popülasyonunu artırır. Organik maddece zengin topraklarda yetişen sağlıklı patlıcanların, kalitesi, hacmi ve miktarı daha fazla olur.

• Normal şartlar altında 30 cm ila 40 cm arasında olan pulluk tabanı, düzenli TerraBora kullanımı ile 70 cm ila 80 cm derinliğe çekilir. Pulluk tabanı derin olan topraklar bitkinin sağlıklı beslenmesi açısından çok önemlidir.

Zararlılar Üzerinde TerraBora Etkisi!

• Hastalık yapıcı zararlılar, bitkinin yaprak yüzeyini (kutiküla, hücre duvarı) delerek hücre zarının içine nüfuz etmesi sonucu zarar oluşturur. TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.

• Bu sayede; bitkilerin sap veya yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.

Fungal Hastalıklar Üzerinde TerraBora Etkisi!

• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.

• Bu sayede; bitkilerin meyve ve yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.

• Bitki için hayati öneme sahip plasma membranlarının fonksiyonu artırır, strüktürel yapısına katılarak hemeostaziyi sağlar.

• Silisyum aynı zamanda epidermal hücrelerin hücre duvarlarındaki organik bileşiklerle kompleksler oluşturarak; funguslar tarafından salgılanan enzimler ile hücre duvarlarının parçalanmaya karşı direncini de artırır.

• TerraBora içeriğindeki silisyumun diğer bir koruyucu özelliği ise abiyotik stres azaltması bu fiziksel olarak bitkiyi dış streslere karşı koruyucu bir duvar oluşturmasıdır. Bu dış stresler nelerdir; sıcaklık, kuraklık, düşük ve yüksek sıcaklık, ultra viyole (mor ötesi), konakçılar gibi fiziksel ve ağır metal ve tuzluluk(salinity) gibi kimyasal etmenlerdir.

• Kuraklık stresine karşı bitki, iç yapısındaki kütikilanın alt yüzeyinde silika birikmesi sonucu terleme ile olan su kaybına karşı bir önlem alır ve yaprak yüzeyini artırarak koruma sağlar. Yüksek güneş tahribatına ve yüksek sıcaklıklara karşı silika yapının sunduğu ve fiziksel özelliklerinden biri olan termal ve pasif soğutma mekanizması sayesinde koruma sağlar. Silisik asidin suda çözünmüş hali tuzluluk ve metal iyonlarına karşı (Zn,Al,Mn,Cd) bitkinin toleransını artırır ve diğer yandan enzimatik ve enzimatik olmayan aktivitelerin artmasına olanak sağlarken diğer yandan lipid peroksidasyonunun azalmasını sağlar. Bu enzimatik antioksidanlar super oksit dismutaz, katalaz enzimatik olmayan oksidant ise askorbattır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir