Büyükbaş süt hayvancılığında sektörün önemli oyuncularından biri olan Efeler Çiftliği, gelecek yıl planlanan halka arzla büyümesini güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük üç çiftliğinden biri olan ve pazar payını giderek artıran Efeler Çiftliği’nin yönetici ortağı Leyla Kayhan Elbirlik, çiftliği ve süt üretim sürecini anlatarak geleceğe yönelik hedeflerini paylaştı.
Leyla Kayhan Elbirlik, 2007 yılında tekstil devi Söktaş’ın bir iştiraki olarak kurulan Efeler Çiftliği’nin, en doğal, en besleyici süt ve süt ürünlerini üretip, hassasiyetle tüketiciyle buluşturma hedefini ana merkezde tutarak büyüdüğünü söyledi.
Süt ve süt ürünleri, pastacılık, turizm sektöründeki pek çok önemli markanın halihazırda tedarikçisi olduklarını ifade eden Elbirlik, kısa süre önce Efeler Çiftliği markasıyla çiğ süt ve pastörize süt ürünlerini, sağlıklı ambalajlarla seçkin marketlerde tüketicilere sunduklarını belirtti.
Çiftlikteki üretim süreci hakkında bilgi veren Leyla Kayhan Elbirlik, şunları söyledi:
“AB Onaylı Süt Çiftliği, İyi Tarım ve Hastalıktan Ari İşletmeler sertifikalarına sahip çiftliğimizin en önemli özelliği buradan çıkan sütlerin tek kaynaktan olması. Yani ürünümüzü başka çiftliklerin sütleriyle karıştırmıyoruz. Sadece bizim çiftliğimizde bulunan ari ırka sahip, doğal beslenen ineklerimizin sütünü tüketicilerle buluşturuyoruz. Bu oldukça yüksek bir üretim kapasitesine sahip olmanız anlamına geliyor. 766 dekar alan üzerine yayılan, 30 bin ton yıllık çiğ süt üretimi bulunan Efeler Çiftliği, hem kapasite hem süt kalitesi hem de sürdürülebilirlik açısından AB standartlarında üretim yapan Türkiye ve Avrupa’nın sayılı çiftliklerinden biri. İneklerimiz, bizim tarlalarımızda büyüyen doğal yemlerle besleniyor, çiftliğimizdeki laboratuvar koşullarında her şey denetleniyor ve yine çiftliğimizdeki veterinerlerin yönlendirmeleriyle ineklerimizin sağlığını her an kontrol ediyoruz. Soyağaçları tek tek bilinen ineklerimizin, iklim kontrollü padoklarda rahat etmelerini sağlıyoruz. Yani Efeler Çiftliği, üretim süreçlerinde tamamen izlenebilir iyi tarım ve iyi veteriner uygulamalarını en ince ayrıntısına kadar planlayarak kullanıyor. Gelecek yıl halka açılarak, modern tesislerimizdeki üretimi geliştirmeyi, hayvan konforuna yatırım yapmayı ve dağıtım ağını genişletmeyi hedefliyoruz.”
Orta vadede 200 milyon TL ciro hedefliyor
Toplam 6 bin 672 adet büyükbaş süt hayvana sahip olan çiftliğin, 2021 yılının ilk 6 ayında 13 bin ton çiğ süt satışı gerçekleştirdiğini açıklayan Leyla Kayhan Elbirlik, “Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 artışla 55 milyon TL satış geliri kaydetti. Söktaş’ın yüzde 84 oranında bağlı ortaklığıyla, 2021 yılının ilk altı aylık döneminde satış gelirlerinin yüzde 35’ini oluşturduğu Efeler Çiftliği’nin orta vadede hedefi 200 milyon TL’nin üzerine ulaşmak. Ancak hammadde fiyatlarının ve döviz kurlarının artması, süt üretimi ve satışını olumsuz etkiliyor. Bizim piyasadaki tespitlerimiz, tüketicinin katma değerli bazı ürünleri (yoğurt gibi) evinde, kendisinin yapmayı tercih ettiği yönünde. Önümüzdeki dönemde bu tip ürünlerde talep düşüşleri yaşanabilir.” dedi.
“Gelecek yıl halka arz hedefimiz var”
Ar-Ge, teknoloji ve inovasyona büyük önem verdiklerini ifade eden Elbirlik, “Uygun piyasa şartlarını gözeterek Efeler Çiftliği’ni gelecek yıl içinde halka arz etme hedefimiz bulunuyor. Böylece Efeler Çiftliği’nin kalitesini, hem marka hem ürün çeşitliliği hem de şirket olarak daha çok paydaşla buluşturabileceğiz. Halka arz gelirini çiftliğin büyümesi, daha yüksek verim ve ürün gamını genişletmek için kullanacağız. Rekabette var olabilmek için ve kaynaklarımızın en iyi şekilde kullanılabilmesi için teknolojiye yatırım yapmamız şart. En büyük hedefimiz ülkemizin en sürdürülebilir ve inovatif çiftliği olmak. Sürdürülebilir tarım ilkelerinden asla ayrılmayarak ürün gamımızı sağlıklı, kaliteli ve güvenilir bir şekilde genişletmek” diyerek yenilik, teknoloji ve inovasyonda istikrarlı bir duruş sergilediklerini anlattı.
“Efeler Çiftliği kaşar peyniri çok yakında raflarda olacak”
Efeler Çiftliği’nin bir yandan yeme içme sektörünün önde gelen markalarına toptan süt tedarik ederken, çiğ ve pastörize süt ürünleriyle Migros, Macrocenter ve seçkin şarküterilerde tüketicilerle buluştuğuna dikkat çeken Leyla Kayhan Elbirlik, “çiğ süt, sağıldığı andan itibaren soğutularak el değmeden şişeleniyor ve en doğru koşullarda tüketiciye ulaştırılıyor. İçerisinde bulunan vitaminler ile bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olan Efeler Çiftliği çiğ süt, büyüme çağında tüketildiğinde kas ve kemiklerin daha güçlü olmasını sağlıyor. Çiğ süt ayrıca bir yaşından sonra bebeklerde sağlıklı diş yapısının oluşmasını destekliyor. Kemik erimesinden sindirim rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorunun önlenmesinde temel rol oynayan çiğ süt, kalp ve damar sağlığı için oldukça büyük faydalar sağlıyor. En az yüzde 3,7 yağ içeren pastörize süt, içerisindeki kalsiyum, protein ve vitaminleri korunarak, BPA içermeyen yüzde 100 geri dönüşümlü HDPE şişelerde satışa sunuluyor. Kısa süre içinde son çalışmalarını yürüttüğümüz 600 gramlık kaşar peynirlerimiz de raflarda yerini alacak. İçinde hiçbir renklendirici, bitkisel yağ ve koruyucu katkı maddesi bulunmayan kaşar peynirimizi sentetik maya yerine geleneksel şirden maya ile mayalıyoruz.” şeklinde konuştu.
‘En büyük hedefimiz kendi kendine yeten bir çiftlik olmak’
Efeler Çiftliği olarak sürdürülebilirlik konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını belirten Leyla Kayhan Elbirlik, “Gün geçtikçe artan sanayileşme, kentleşme ve teknolojik gelişmeler doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği problemlerinin artmasına neden oluyor. Biz ambalaj kullanımında geri dönüşüme çok önem veriyoruz. En büyük hedefimiz tamamen kendi kendine yeten, kendi suyunu ve enerjisini üreten bir çiftlik olmak. Diğer büyükbaş hayvan çiftliklerinden en büyük farkımız karbon ayak izimizi azaltmak için tüm atıklarımızı biyogaz tesisinde bertaraf etmemiz. Bu sayede atıklarımızı hayvansal gübrenin toprağa en faydalı haline dönüştürmüş oluyoruz. İçerisinde hiç yabancı ot bulundurmayan, organik maddesi yüksek, doğaya faydalı ve sürdürülebilir gübre elde ediyoruz. Bu gübreyi de yöre çiftçileriyle paylaşıyoruz. Ayrıca bütün gübrelerin biyogaz tesisinde anlık olarak işlenmesinden dolayı sera salınımını neredeyse yarı yarıya indiriyoruz. Arazilerimizde biyolojik çeşitlilik, besin döngüsü, zararlılarla mücadele, yerel yaban hayatının ve su havzalarının korunması gibi konularda bilimsel, ekolojik yöntemleri kullanıyoruz.” dedi.
Kuraklığın yaşandığı bir dönemde suyun bilinçli ve kontrollü kullanımına özen gösterdiklerini vurgulayan Elbirlik, “Bilgisayar kontrollü su yönetim sistemleri ve damlatma tekniğiyle topraklarımızı suluyor, ulusal kalıntı izleme programı çerçevesinde ineklerimizi; pestisitlerden, ağır metallerden, toksinlerden uzak, bereketli ve doğa dostu yemlerimizle besliyoruz” dedi.
Kadın istihdamına tam destek
Sürdürülebilir kalkınmanın yolunun kadınların iş gücüne katılımından geçtiğinin altına çizen Leyla Kayhan Elbirlik, “Kurulduğumuz ilk günden beri kadın istihdamına çok önem veriyoruz. Bugün çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 32’sinin kadın olmasından gurur duyuyoruz. Ülke ekonomisinin kalkınması için, kadın istihdamı çalışmalarının artırılması gerekir. Kadınlarımızın iş gücüne katılımının artmasıyla uluslararası rekabet gücümüzü artırabiliriz” değerlendirmesini yaptı.
“Lise öğrencilerini destekliyoruz”
Eğitim ve öğretimi her fırsatta desteklediklerini belirten Leyla Kayhan Elbirlik,”Germencik Çok Programlı Anadolu Lisesi’yle yakın ilişki içindeyiz. Bu lisenin hayvan sağlığı bölümünün laboratuvarına teknik destek verip ekipman sağlıyoruz. Öğrencilere staj ve yerinde mesleki eğitim olanağı sağlıyoruz. Ne mutlu ki, bugün çiftliğimizde çalışan pek çok arkadaşımız bizimle bu yoldan tanıştı” dedi.
Hibya Haber Ajansı