Onarıcı Tarım ?

Onarıcı tarım, toprak sağlığının ve su kaynaklarının korunması ve iyileştirilmesini, biyolojik çeşitliliğin artırılmasını, karbonun toprakta tutulmasını sağlayarak iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasını ve tarımla uğraşan kişilerin geçim kaynaklarının geliştirilmesini hedefleyen bütünsel bir yaklaşımdır.

Onarıcı tarım

  • Küresel bir sorun olan düşük toprak organik maddesi miktarını artırmayı,
  • Tahribata uğramış toprak sağlığı ve canlılığını iyileştirmeyi,
  • İyileşen canlılık sayesinde havadaki fazla karbon ve azotu toprağın üstünde ve altında bağlayarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadele etmeyi ve hatta iklim değişikliğini tersine çevirmeyi,
  • Mikro ve makro ölçekteki su kalitesi ve havza sağlığını iyileştirmeyi,
  • Tarladaki ve çevresindeki biyoçeşitliliği geliştirmeyi,
  • Zehirli tarımsal girdiye duyulan ihtiyacı azaltarak ekolojik ve ekonomik maliyetlerini düşürmeyi,
  • Tüm bunları sağlarken de çiftçiye uzun vadeli mali kapasite ve geçim kaynağı yaratmayı

hedefleyen tüm bitkisel üretim ve hayvansal otlatma uygulamalarını kapsar.

WWF-Türkiye, Büyük Menderes Havzası’nda yer alan Aydın’da ‘Daha İyi Pamuk’ projesine destek veriyor. Proje ile çevreye ve insana saygılı bir pamuk üretimini yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütüyor. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı il ve ilçe tarım müdürlükleri, ziraat odaları, TARİŞ, Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü, üniversiteler ve İyi Pamuk Uygulamaları Derneği gibi pek çok farklı kurum ve kuruluşla iş birliği içinde 1002 üretici ile çalışmalarını sürdürüyor.

Söke Ovası’nda yıllardır üretim yapan iki pamuk çiftçisiyle başlatılan ‘Daha İyi Pamuk’ projesinde, çiftçi refahını da merkeze alan onarıcı tarım yöntemlerinin 5 temel ilkesi benimseniyor.

Bu 5 temel ilke şunlar:

  • Sadece kaçınılmaz olduğunda minimum ölçüde toprak işlemek,
  • Maksimum seviyede mahsul çeşitliliği yaratmak,
  • Toprak yüzeyinin her zaman örtülü olmasını sağlamak,
  • Toprakta tüm yıl boyunca canlı kök olacak şekilde ekim planı yapmak,
  • Hayvanları planlı otlatmayla ekim sistemine dahil etmek.

2020 yılında 79 dekarla başlayan proje, 2021’de 109 dekara ulaştı. 2023 yılının sonunda, onarıcı tarım pilot uygulama alanlarının daha şimdiden en az 500 dekara çıkması planlanıyor.

2020-2021 sezonunda bölgede onarıcı tarımın “toprağın her zaman örtülü olması” ilkesi bağlamında örtü bitki uygulaması gerçekleştirildi. Bu uygulamayla aynı zamanda herbisit kullanmaksızın yabancı ot kontrolü de olabilecek en verimli ve tasarruflu şekilde sağlamış olundu. Bu ekipmanlar sayesinde bölgedeki toprakların %1’in altında olan organik madde miktarının artırılabileceği görüldü. Örtü bitkisi uygulamasıyla toprağın üstünün kış boyunca örtülerek hava şartlarından korunması sağlandı. Artan organik madde miktarıyla toprak yapısı iyileştirildi. Böylelikle toprak erozyonunu azaltmak ve toprak nemliliğini korumak hedeflendi.

Projenin başladığı 2020-2021 sezonunda, öncelikli olarak örtü bitkisi ve toprak işlemesiz doğrudan ekim uygulamaları hayata geçirildi. Onarıcı tarımın “minimum ölçüde toprak işleme” ilkesine yönelik benimsenilen toprak işlemesiz doğrudan ekim uygulaması için bölgedeki gerekli makine ve ekipmanlar ne yazık ki pamuğa uygun değildi. WWF-Türkiye, pamukla ilgili ekipman yatırımlarına öncü olmak ve örnek makineler geliştirebilmek amacıyla danışman hocaların rehberliğinde örtü bitki ve pamuk için doğrudan ekim makinesi satın aldı.

Örtü bitkisinin, pamuk ekiminden önce sonlandırılıp toprağa yatırılması için gereken silindirik ezici ekipmanı, arazi koşullarına uygun şekilde tasarlandı ve imal ettirildi. Bu ekipman da hali hazırda pilot çalışma yürütülen 109 dekarlık alanda başarılı bir şekilde kullanılıyor. Kasım 2020’de örtü bitki ekimiyle başlanılan ilk sezon, Mayıs 2021’deki pamuk ekimi ve Ekim 2021’deki hasatla tamamlandı. Daha ilk yıldan çiftçilerin brüt maliyetlerinde %20 düşüş sağlanabildiği hasat raporuyla ortaya koyuldu.

Projenin ikinci yılı olan 2022-2023 sezonundaki pamuk ekimi esnasında, toprakta yaşayan faydalı bakteriler ve mantarlar gibi gözle görülemeyecek kadar küçük fakat toprak sağlığı için büyük işler yapan canlıların büyümesini ve gelişmesini sağlayacak kompost ve kompost özütü uygulamaları yapıldı.

Bitki korumaya yönelik etkileri her geçen gün daha net bir şekilde anlaşılan kompost çayı uygulaması da 2023-2024 sezonunda, pamuğun ilk yapraklarını çıkarmasıyla başlayan ve koza oluşumuna kadar süren gelişim aşamalarında hayata geçirilecek. Bu aşamalı yaklaşım, yapılan uygulamaların sonuçlarını daha rahat ölçmeyi ve ortaya çıkan olumlu etkileri kaydetmeyi sağlayacak. Bunun yanı sıra toprak sağlığını merkeze alan onarıcı tarım uygulamalarını, Türkiye’de pamuk üretimi yapan tüm çiftçilerin kendi imkanları ve koşullarında tekrarlayabilecekleri hale getirecek.

Kaynak: wwf.org.tr