Pamuk’ta TerraBora Etkisi

Pamuk ve TerraBora

Pamuk Toprak İsteği

Pamuk bitkisi hemen hemen tüm süzek topraklarda yetişebilir. Bununla birlikte, yüksek verim elde etmek için uygun topraklar, yeterince süzek, kumlu-killi olmalıdır, organik madde içeriği yüksek ve makul nitrojen ve fosfor içeriği olması gerekir.

Pamuk Hastalıkları

Fide Kök Çürüklüğü

Pamukta fide kök çürüklüğüne funguslardan biri veya birkaçı neden olmaktadır. Kışı toprakta geçiren bu mantarlar ekimden sonra çimlenen pamuk tohumlarını hastalandırarak fidelerin toprak yüzeyine çıkmadan veya çıktıktan sonra ölmesine neden olurlar. Ülkemizde yoğun olarak pamuk tarımının yapıldığı alanlarda görülen bu hastalık , özellikle su tutan topraklarda yağışlı ve serin giden yıllarda büyük tahribat yapar.

Verticillium ve Fusarium Solgunluğu

Yetişme mevsimi sonlarına doğru kendini daha açık bir şekilde gösterir. Önce alt yapraklardan başlar ve yukarılara doğru yayılır. Yapraklar önce sararır, sonra kuruyup dağılır. Ekimin geç yapıldığı veya hastalığın erken görüldüğü durumlarda bitki boyu kısalır, bitki başına koza sayısı azalır ve kozalar küçük kalır. Bitki gövdesi kök boğazından enine kesildiğinde iletim demetlerinde kahverengi lekeler görülür. Havlı tohum yapışan bulaşık ürün artıkları yayılmanın önemli nedenlerindendir. Verticillium solgunluğu killi ve ağır topraklarda, Fusarium ise kumsal ve asitli topraklarda daha şiddetli seyretmektedir. Mücadelede en önemli yöntem dayanıklı çeşit kullanmaktır.

Yaprak Köşeli Leke Hastalığı

Pamuk bitkilerinin yaprak , yaprak sapı , tarak ve kozalarında koyu yeşil ve kahverengi lekeler şeklinde görülen bakteriyel bir hastalıktır. İlk lekeler kotiledon yapraklarında aşık yeşil yağ lekesi şeklinde görülür ve iklim koşulları hastalık için uygun giderse lekeler sapa ve kozalara geçer. Hastalık nedeniyle kozalar açılmayıp dökülürler.

Pamuk Zararlıları

Beyaz Sinek

Taze yaprakların alt yüzlerine bırakılan yumurtalardan gelişen larva ve erginler,emgi yaparak beslenir. Yılda 9-10 döl verebilir, özellikle pamuğun koza döneminde çok hızlı çoğalırlar. Nemli koşullarda daha iyi gelişirler.

Zararı

Beslenme sırasında salgılanan tatlımsı madde nedeniyle oluşan fumajin (siyahlaşma) kütlüye bulaşarak kaliteyi düşürür ve çırçırlama da önemli sorunlar çıkarır, Bitki özsuyunu emen larvalar, bitkinin zayıflamasına, gelişmenin durmasına yol açarlar, Erken yaşlanmaya ve bitki ölümlerine neden olur.

Pamuk Yaprak Biti

Psören, Ballık, Zenk diye de adlandırılan zararlının kanatlı ve kanatsız formları bulunur. Zararlı özellikle serin (bulutlu) ve nemli ortamlarda artış gösterir.

Zararı

Zarar gören bitkilerde verim azaldığı gibi kalite kaybı da olur. Pamuk Bitkisinin özellikle genç (Körpe) sürgün ve yapraklarını emerek, yaprakların kıvrılmasına, renklerin değişmesine ve bitkinin duraklamasına neden olur. Salgıladığı ballı madde nedeni ile bitkilerin üstünü örter ve fumajine (siyahlaşmaya) bunun sonucunda da kalitenin düşmesine neden olur. Çok hızlı bir şekilde ürüyebilen yaprak biti, mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli verim kayıplarına neden olur.

Kırmızı Örümcek

Pamuk yapraklarının daha çok alt yüzünde gelişir ve %40’lara varan verim kayıplarına neden olur. Yaprakların sararmasına, kızarmasına, kuruyup dökülmesine, taraklanmanın gecikmesine, tarak ve çiçek dökümüne, kozaların küçük kalmasına neden olurlar.

Kırmızı Örümcek için sıcak ve kuru koşullar uygun ortamlardır.

Pamukta Terrabora Etkisi!

• Bitkinin gövdesini kalınlaştırır ve sağlamlaştırır. Bitkilerin sağlıklı bir şekilde gelişimini destekler.

• Toprağınızı gençleştirir, bitkinin ömrünü uzatır ve hastalıklara karşı direncini artırır. Üründe verim ve kalite artışı sağlar. 

• Pamuğun gelişimine doğrudan etki eden zararlılar (kırmızı örümcek, beyaz sinek vb.) fungal ve nematodlara bağlı hastalıklardan dezenfekte özelliği ile korur (TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir), hastalık ve zararlılar için kullanılan ilaçların miktarını azaltır.

• Alt kozadan ve üst kozadan elde edilen ürün miktarını eşitler. Normal şartlar altında alt kozalardan alınan ürün miktarı daha fazla iken, Terrabora kullanımı ile bu miktar her iki kozada eşitlenmiş olur. Bu da doğrudan hasatta tonaja etki eder.

Zararlılar Üzerinde TerraBora Etkisi!

• Hastalık yapıcı zararlılar, bitkinin yaprak yüzeyini (kutiküla, hücre duvarı) delerek hücre zarının içine nüfuz etmesi sonucu zarar oluşturur. TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.

• Bu sayede; bitkilerin sap veya yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.

Fungal Hastalıklar Üzerinde TerraBora Etkisi!

• TerraBora su ile birleştiğinde; eşsiz miktarda orto silisilik (H4SiO4) ve monosilisilik asit (Si(OH)4) üretir.

• Bu sayede; bitkilerin meyve ve yapraklarında silisyum, pektin ve kalsiyum iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz tabakası oluşturmak suretiyle epidermal bitki dokularında polimerize olurlar. Bu silika katmanı kutiküla ile hücre duvarı arasında yer alır ve bir koruyucu bariyer gibi zararlıların hücre içine nüfuz etmesini engeller.

• Bitki için hayati öneme sahip plasma membranlarının fonksiyonu artırır, strüktürel yapısına katılarak hemeostaziyi sağlar.

• Silisyum aynı zamanda epidermal hücrelerin hücre duvarlarındaki organik bileşiklerle kompleksler oluşturarak; funguslar tarafından salgılanan enzimler ile hücre duvarlarının parçalanmaya karşı direncini de artırır.

• TerraBora içeriğindeki silisyumun diğer bir koruyucu özelliği ise abiyotik stres azaltması bu fiziksel olarak bitkiyi dış streslere karşı koruyucu bir duvar oluşturmasıdır. Bu dış stresler nelerdir; sıcaklık, kuraklık, düşük ve yüksek sıcaklık, ultra viyole (mor ötesi), konakçılar gibi fiziksel ve ağır metal ve tuzluluk(salinity) gibi kimyasal etmenlerdir.

• Kuraklık stresine karşı bitki, iç yapısındaki kütikilanın alt yüzeyinde silika birikmesi sonucu terleme ile olan su kaybına karşı bir önlem alır ve yaprak yüzeyini artırarak koruma sağlar. Yüksek güneş tahribatına ve yüksek sıcaklıklara karşı silika yapının sunduğu ve fiziksel özelliklerinden biri olan termal ve pasif soğutma mekanizması sayesinde koruma sağlar. Silisik asidin suda çözünmüş hali tuzluluk ve metal iyonlarına karşı (Zn,Al,Mn,Cd) bitkinin toleransını artırır ve diğer yandan enzimatik ve enzimatik olmayan aktivitelerin artmasına olanak sağlarken diğer yandan lipid peroksidasyonunun azalmasını sağlar. Bu enzimatik antioksidanlar super oksit dismutaz, katalaz enzimatik olmayan oksidant ise askorbattır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir