Organik Tarım Şartları ve İlkeleri

Organik Tarım, Organik Gıda

Organik tarım, sağlığa ve doğaya zararlı kimyasallar kullanmadan tarım ürünleri yetiştirme prosedürüdür; bunun yerine organik düzenlemelere, organik gübreler ile, dönüşüm ve biyolojik mücadele yöntemlerine uygunluğu onaylanmış maddeler uygulanır. Organik ürünlerin tüm üretim ve satış aşamaları, akredite denetim ve belgelendirme kuruluşları tarafından kontrol edilir ve sertifikalandırılır. Üreticilere, girdi sağlama aşamasından nihai pazarlama aşamalarına kadar uygun eğitim ve yayım hizmetleri verilmektedir. Böylelikle besin değeri yüksek ve güvenilirliği yüksek organik ürünler müşterilerin hizmetine sunuluyor. Organik ürünlerin tüm aşamaları denetlenmeli ve belgelenmelidir. Organik adı altında sertifikasız ürün üretilemez ve satılamaz. Organik tarım için kontrol ve sertifikalandırma esastır ve ürünlerin organik olarak yetiştirilmesini ve organik yasa ve yönetmeliklerde belirtilen standartlara göre nihai tüketiciye ulaşana kadar tüm süreci geçmesini sağlar.

Organik tarımın en sık kullanılan tanımlarından biri Uluslararası Organik Tarım Hareketi (IFOAM) tarafından 1985 yılında “Organik Tarım, toprakların, ekosistemlerin ve insanların sağlığını koruyan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere sahip girdilerin kullanımından ziyade, ekolojik süreçlere, biyolojik çeşitliliğe ve yerel koşullara uyarlanmış döngülere dayanır. Organik Tarım, ortak çevreye fayda sağlamak ve dahil olan herkes için adil ilişkiler ve iyi bir yaşam kalitesi sağlamak için gelenek, yenilikçilik ve bilimi birleştirir. ” (IFOAM, 2019). Organik tarım, IFOAM tarafından da aşağıdaki gibi tanımlanan dört temel ilkeye dayanmaktadır:

Sağlık İlkesi:

Bir bölgede organik tarım yapmak bitkilerin, toprağın, insanların, hayvanların ve tüm gezegenin birleşik bir bütün olarak sağlığını korumalı ve iyileştirmelidir. Bu ilkeye göre kişilerin ve toplulukların sağlığı, ekosistemlerin sağlığından izole edilemez. Sağlıklı ürünler sağlıklı topraklarda yetiştirilir ve bu ürünleri tüketen insanlar ve hayvanlar daha sağlıklı bir yaşam sürerler.

Ekoloji İlkesi:

Organik tarım, yaşayan ekolojik sistemlere ve döngülere dayanır. Bu ilke, organik tarımın kökenini mevcut ekolojik sistemlere bağlamaktadır. Buna göre üretim, ekolojik süreçlere ve geri dönüşüme dayanmalıdır. Beslenme ve refah, belirli bir üretim ortamının ekolojisi tarafından sağlanır. Bu ekoloji, bitkisel üretim için yaşam ortamı, hayvanlar için ekosistem ve balıklar ve diğer deniz organizmaları için su ortamıdır.

Adalet İlkesi:

Bu ilkeye göre, organik tarımla uğraşan kişiler iyi ilişkiler kurmalı ve organik üreticiler, işleyiciler, çiftlik çalışanları, distribütörler, pazarlama şirketleri ve nihai tüketiciler gibi tüm paydaşlara adaleti sağlamalıdır. Organik tarım, paylaşılan çevre ve ortaya çıkan fırsatlar ile uğraşırken tüm bu paydaşlar arasında adil ilişkiler olmalıdır. Adalet, hem kişiler arası ilişkilerde hem de insanların diğer canlılarla ilişkilerinde paylaşılan dünyanın yönetiminde eşitlik, saygı ve adalet ile karakterizedir.

Bakım İlkesi:

Mevcut ve gelecek nesillerin ve çevrenin sağlığını ve refahını korumak için organik tarım dikkatli ve sorumlu bir şekilde yönetilmelidir. Organik tarım, yurtiçi ve yurtdışı talep ve koşullara cevap veren canlı ve dinamik bir sistemdir. Organik tarım uygulayıcıları, üretimde verimliliği artırabilir, ancak sağlık ve refahtan ödün verme riskini artıramaz. Sonuç olarak organik tarım için yeni teknolojilerin değerlendirilmesi ve mevcut yöntemlerin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eksik ekosistem ve tarımsal anlayış göz önünde bulundurulduğunda özen gösterilmelidir.

Bu çalışmanın temel amacı, organik tarımı üretim ve pazarlama açısından incelemek ve Türkiye’deki tarımsal kaynakları kullanarak organik tarımı geliştirmek için stratejiler geliştirmektir. Bu çalışma ile çiftçilere, çiftçi örgütlerine, çiftçilere, yayımcılara ve bilim adamlarına faydalı bilgiler sağlanması amaçlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir